Kültürpark Platformu, 94. kez yapılacak olan İEF için bir açıklama yayınladı. Yapılan açıklamada “Fuarlar için yıllar önce Gaziemir’de yeni bir alan belirlenmesine rağmen, Kültürpark’ta fuar, festival, yarışma vb’i başlıklar altında parkın taşıma kapasitesini aşan, ekolojisini zorlayan, sermayenin çıkarlarını kollayan faaliyetler desteklenmesin istiyoruz” ifadeleri yer aldı.
EGEDESONSÖZ – Türkiye’nin ilk fuarı İzmir Enternasyonal Fuarı (İEF), 94’üncü kez kapılarını açıyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından düzenlenen fuar, 29 Ağustos – 9 Eylül 2025 tarihleri arasında Kültürpark’ta yapılacak.
İEF’in Kültürpark’ta yapılacak olmasına Kültürpark Platformu’ndan itiraz geldi. Platform, yaptığı yazılı açıklamada, fuarın Kültürpark’ta yapılmasına sert tepki gösterdi.
Yapılan açıklamada Kültürpark’ta fuar yapılmaması gerektiği vurgulanırken “Fuarlar için yıllar önce Gaziemir’de yeni bir alan belirlenmesine rağmen, Kültürpark’ta fuar, festival, yarışma vb’i başlıklar altında parkın taşıma kapasitesini aşan, ekolojisini zorlayan, sermayenin çıkarlarını kollayan faaliyetler desteklenmesin istiyoruz” denildi.
“KÜLTÜRPARK BİR YAŞAM ALANI OLARAK KURGULANDI”
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Kültürpark İzmir kent merkezindeki en büyük yeşil alan, tarihi ve kültürel geçmişi ile kent belleğinin en önemli parçalarından birisidir.
Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren dünyadaki ve Türkiye’deki değişimlerin izlerini kaydetmiş, sosyal, kültürel, sanatsal ve ekonomik yaşamına eşsiz katkılar sunmuş yaşayan bir tarih, bir kültür varlığı ve genel bir “Halk Okuludur”. Erken Cumhuriyet döneminden bugüne kadar kentin sosyo-ekonomik, kültürel, ideolojik, mekânsal dönüşümünün en önemli unsurlarından birisi olarak modern mirasımızın da önemli bir unsurudur.
1936’da açılan KÜLTÜRPARK halkın rahat nefes alacağı, çeşitli bitki ve hayvanlarla karşılaşacağı onları tanıyacağı, eğleneceği, öğreneceği, spor yapacağı bir kamusal alan, bir yaşam alanı olarak kurgulandı.
Kültürpark’tan çok daha farklı bir olgu olan FUAR ise ilk kez 1923’de Yerli Malları Sergisi, izleyen yıllarda 9 Eylül, Ulusal Sergi, Panayır gibi adlarla kentin çeşitli yerlerinde, 1936’dan itibaren de en müsait alan olarak görülerek Kültürpark içinde düzenlenmeye başladı. Bu “mekânsal birliktelik” zaman içinde Kültürpark’ın “Fuar” olarak tanımlanmasına yol açsa da bu yerleşme hep geçici bir çözüm olarak bakılır ve Fuar kenti merkezinden dışarıda, elverişli alan arayışları hep gündemde olur.
Başlangıçta, çağdaş ve mütevazı yapılar içinde, kentlinin aydınlanmasına, gelişmesine katkıda bulunan İzmir Enternasyonal Fuarı; zaman içinde sergi ve eğlence işlevlerindeki büyüme nedeniyle sürekli yapılaşmaya, parkın yeşilini kemirerek büyüyen, beton yoğunluklu bir dokuya dönüştü.
Kültürpark’ın yaşam eğrisindeki önemli kırılma 1990’dır. Bu dönemde Kültürpark bir yandan “doğal ve tarihi sit” olarak korunma altına alınırken, kentin iktidarı Büyükşehir Belediyesi ile sermayenin kurduğu ortaklığında İZFAŞ kuruldu. Parkın kamusal kimliği ve geleceği üzerinde önemli bir kırılmadır. Aynı yıl İZFAŞ’a alan tahsis ederek; Basmahane çukuru’nun, Kültürpark’a sığmayan işlevler için “Fuar alanı”na dönüştürülmesi kararlaştırıldı. 2000’lerin başında tamamlanan “Yeni Fuar Alanı Proje” yarışması ile geldi. Uzun tartışmalardan sonra Kültürpark’ın kimliğini oluşturan özgün yapılar, işlevlerini yitiren yapıların yıkılmasına, Basmane bölgesinde kentsel dönüşüm olmayacak, fuar hollerinin, hangarların yapılmasına karar verilirken, İZFAŞ’ın yeni fuar alanı için Gaziemir’de inşaatına başlandı.
“10 YILDIR BİR ADIM ATILMADI”
2000’li yılların başında KÜLTÜRPARK beton yapılardan arındırılıp önemli ölçüde özgürleşirken, birkaç yıl içinde muhalefet karıştı, alandaki ağaçlar kesilerek, yeniden, geçici denilen beton binalar yapıldı. Fuar komplesinin alandaki “KALDIRILMAK” ile GEÇİCİ olarak bağdaşmayan kişiliksiz, devasa hangar yapıları kuruldu. Bu yapı “İzmir Fuarı devreye sokulduğunda sökülecek geçici fuar yapısıdır”. Üstelik yazılı olarak “Fuar alanı tamamlanınca boşaltılacağı” taahhüt edildi ancak Fuar İzmir 2015’te açılmasına rağmen 10 yıldır bu konuda bir adım atılmadı.
İZMİR FUARI GAZİEMİR’DE AÇILDI AMA KÜLTÜRPARK ÖZGÜRLEŞEMEDİ.
89 YAŞINDAKİ KÜLTÜRPARK İÇİN İSTEKLERİMİZ;
1936’da kurgulandığı gibi “halkın rahat nefes alacağı, çeşitli bitkileri, tanıyacağı, eğleneceği, öğreneceği, spor yapacağı” bir kamusal alan, bir yaşam alanı olmasını İSTİYORUZ…
Kente yaşayan, talandan kurtulmuş, tarihsel, kültürel ve 90 yıllık sürede oluşan ekolojisiyle bu alanın değeri bilinsin İSTİYORUZ…
Kültürpark’ın tarihsel, kültürel ve ekolojik etkileriyle sadece bir park olmadığını, kentimizin ve ülkemizin bir anı defteri olduğu hiç unutulmasın İSTİYORUZ…
Kültürpark’ı çok uluslu, çok kültürlü tarihi geçmişi ile Cumhuriyet sonrası oluşan muhteşem belleğinin göz ardı edilmemesini İSTİYORUZ…
Doğal ve tarihi sit alanı olan Kültürpark’ın en temel şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına uygun olarak yapılmış ve kamu ile paylaşılarak, ortaklaşılmış bir Koruma Amaçlı İmar Planı olsun İSTİYORUZ…
Kültürpark’a arsa, bina ve altyapı yaptırımı gerektirmeyen amacı, bir başka deyişle binasız kamusal alan, fuar, pazar, butik müze gibi amacı dışında işlevlendirme yapılmasın; zarar veren işlevsellikler İSTİYORUZ…
Kültürpark’la ilgili sahiplenme ve müzakere süreçlerindeki kavramların içinin boşaltılmasını, kısaltılmış adiyet hissinin oluşmasını İSTEMİYORUZ…
Geçtiğimiz yıllarda Demokrasi Üniversitesine klasörlerce yaptırılan çalışmaların özellikle parkın taşıma kapasitesi ve afete ilgili sonuçlarının plana yansıtıldığını görmek İSTİYORUZ…
Kültürpark’taki %5 emsal kararlarının uygulanmamasını, fazlalıklardan parkın arındırılmasını İSTİYORUZ…
Kültürpark’ın korunacak yapı stokunda yer alan yapılardaki; onarım ve restorasyonların şeffaf ve katılımcı bir süreçlerle gerçekleştirilmesini İSTİYORUZ…
Söküleceğine dair 2002 yılında yazılı taahhüt verilmiş olan Hangarların halen kaldırılması için gereken işlemlerin başlatılmasını İSTİYORUZ…
Basmane Çukuru’nun –arazisinin– tüm geçmişine rağmen farklı kamusal alan nitelikleriyle Kültürpark’ın parçası olduğunun göz ardı edilmemesini İSTİYORUZ…
Kültürpark’ta yeni yapılaşmayı aklına getirmeyecek, “parktaki müzeler yeterli, ağaç müzesi için başka yere ihtiyaç yok” diyecek, sert zemin ve beton alanlardan parkı temizleyecek bir plan İSTİYORUZ…
Paraşüt Kulesi gibi neredeyse bir asırlık geçmişi olan bir yapının, aslına uygun şekilde onarılarak onlarca yıldır kapalı tutulmamasını İSTİYORUZ…
Celal Atik Spor Salonu’nun sonradan yapılmış eklerinden kurtarılarak, orijinal haline döndürülmesini İSTİYORUZ…
“Asayiş” adı altında Kültürpark’a yerleşen Çevik Kuvvet Birimleri ve atlı park teşkilatının parkı terk etmesini İSTİYORUZ…
Kültürpark’a “pazar yeri” kurularak, park içi ticari alanların artmasıyla park kimliğinin zedelenmesini, parkın tarihsel belleğinde asla yeri olmayan bu yapılanın artık dönülmemek üzere kaldırılmasını İSTİYORUZ…
Önceki yönetimce Ada ve Göl Gazinolarına taşınarak “dönüştürülecek” adı altında aslına uymayan biçimde yapılan, kentimizin taşıdığı “modern miras” değerlerinin zedelenmesini, aslına uygun kullanımının sağlanmasını ve alanların planlanan bağlamlardan ayrılmadan yeniden kullanımının sağlanmasını İSTİYORUZ…
Mimarlık Planlaması anlayışına son verilmesini İSTİYORUZ…
Kültürpark’ın tarihi değerli olan 9 Eylül Kapısı pencerelerinin İzmir Kahve görselleri ile kapatılmasından rahatsız olunmamasını İSTİYORUZ…
Kültürpark’ın yaşlı ve yorgun bünyesinin eskisi gibi yoğunluğu kaldıracak kadar ağır etkinlik yükünden park kurtarmak İSTİYORUZ…
Kültürpark’ın “Kent Parkı” kimliğini yaşatmak, kentin belleği ile birlikte yeniden hatırlanmasını, açığa çıkmasını, ağaç sayısı artmasını İSTİYORUZ…
Katılımcıların ve kadroluların aldatılacak bir siyaset anlayışına kurban edilmemesini – kazanılacak alanların Arboretum, açık alan laboratuvarı ve koruma alanları olarak işlevlendirilmesini İSTİYORUZ…
Açıklıkların kaldırılmasıyla yok olacak olan sincap, kirpi, böcek, sürüngen, kuş, güvercin, kediyi, köpeği Kültürpark’ın sahibi, bekçisi, koruyucusu olarak gördüğümüz bu canlıların yaşamının garanti altına alınmasını İSTİYORUZ…
“FUAR İSTEMİYORUZ”
Kültürpark’ta hem “her gün gidip gelinebilecek alanlar (spor alanları, etkinlik alanları, kurslar…)” hem de “bir araya gelme, örgütlenme, sosyalleşme” imkânlarına yol açacak “Halk Okulu” söylemine uygun alanlar sağlansın İSTİYORUZ…
Kültürpark’ın misyonunu esas alıp; alandaki kültürel, sanatsal faaliyetlerin katılımcı bir şekilde planlanması ve yaşama geçirilmesini İSTİYORUZ…
Parkın değişik alanlarının yük kaldırma gücü belirlenerek, etkinliklerin yoğunlaştırılması değil, zemine ve zamana yayılmasını İSTİYORUZ…
Kültürpark’ın esas olarak “eğlence faaliyetleri mekânı” olmadığının kabul edilmesini İSTİYORUZ…
Kültürpark’ı soylulaştırmadan, kentlinin kullanımını için hazırlayacak, her yaş grubundan, her ekonomik sınıftan bireyin katılacağı etkinlikler ile koruma ve yaşatma dengesini gözetilsin İSTİYORUZ…
Hem dinlenme, hem spor hem de sosyalleşme imkânlarını karşılayacak ücretsiz etkinlikler ile tuvalet, içme suyu, duş, kullanım ve temizlik suyu gibi ihtiyaçların sağlıklı koşullarda temin edilmesini İSTİYORUZ…
Kültürpark’ta yıllardır eksikliği yaşanan yeme – içme işlevlerinin parkın özelliğine uygun olarak, kamusal alan hizmetlerinin İzmir Sanat, Göl ve Ada Gazinoları ile birlikte hareketli büfeler şeklinde çözülsün, sermayede çay içme, sebil içme suyu geleneğini yaşatsın İSTİYORUZ…
Kültürpark’ta temizlik, güvenlik, emanet alan gibi temel hizmet gereksinimlerinin sağlanmasını İSTİYORUZ…
Butik etkinliklerle parkın doğası, kültürel ve parkta yaşayan canlıların huzuruna zarar vermeyecek, dar zaman aralığında yüksek katılımları öngörmeyecek etkinlikler İSTİYORUZ…
Kültürpark’ta yaşayan canlıları rahatsız edecek düzeyde ses ve ışık yayacak organizasyonlar olmasın İSTİYORUZ…
Fuarlar için yıllar önce Gaziemir’de yeni bir alan belirlenmesine rağmen, Kültürpark’ta fuar, festival, yarışma vb’li başlıklar altında parkın taşıma kapasitesini aşan, ekolojisini zorlayan, sermayenin çıkarlarını kollayan faaliyetler desteklenmesin İSTİYORUZ…
Kültürpark’ın m2’si dolarla satılan bir ticari alan olmaktan çıkarılıp, kurucu iradenin söylediği gibi, “doğa ve yaşamın içinde öğreten Halk Okulu”na dönüştürülmesini İSTİYORUZ…
Ticari bir kuruluş olan İZFAŞ’ın halkın Kültürpark’ı ile ilişkisi hemen kesilsin İSTİYORUZ…
Ziyaretçi programlarından, kullanım çeşitliliğinden kaynaklı katılım, şeffaf ve denetlenebilir süreçlerin yürütüldüğü bir Kültürpark Alan Yönetim Planı oluşturulmasını İSTİYORUZ…
Parkımız belediye, akademik meslek odaları, Kültürpark Platformu gibi ilgili aktörlerle kurulacak, eşit oy hakkına sahip bir Meclis aracılığıyla yönetilsin İSTİYORUZ…
Sermayeyi “kırmaktan, gücünden” değil, oradaki yaşamdan yola çıkarak çekinilsin İSTİYORUZ…
Sermayenin Kültürpark’ta gözünün olduğunun bilincinde, Kültürpark, Kültürpark Platformu gibi sahip çıksın İSTİYORUZ…
Kültürpark’ın ekolojisinin korunmasını, yok olmasına göz yumulmamasını, gözü bu vahada olan sermayenin parkta destekçi yapılmamasını İSTİYORUZ…
Bugünkü sorunlarının çözümü, geleceğin planlanması, yönetilmesi ve gelecek nesillere ulaştırılması için demokratik bir KÜLTÜRPARK Meclisi’ni de içerecek şekilde katılımcı ve çoğulcu bir yönetim modelini benimsemiş ve uygulayacak bir Yönetim istiyoruz.
