Bu performans, ülke genel ihracatının yüzde 12,7’sine denk gelirken; sektörün hem miktar hem de değer bazında kaydettiği artış, sürdürülebilir sanayi politikalarının ve çevreci üretim yaklaşımlarının karşılık bulduğunu gösterdi.
Demir ve demir dışı metaller sektörü, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2,6 artışla 1,2 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirirken; çelik sektörü ise yüzde 3,6’lık bir büyümeyle 1,5 milyar dolara ulaştı.
ADMİB Rakamlarında Sınırlı Dalgalanma
Akdeniz Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (ADMİB) tarafından açıklanan verilere göre, Birliğin demir ve demir dışı metaller ihracatı mayıs ayında yüzde 4 artışla 74 milyon dolar olurken, çelik ihracatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5 gerileyerek 188 milyon dolarda kaldı. Bu tablo, global pazarlardaki daralma sinyallerine rağmen sektörün istikrarlı ihracat gücünü koruduğunu ortaya koydu.
Ukrayna ve Belçika’da Yüksek Artış, ADMİB’te Romanya Zirvede
Türkiye genelinde demir çelik ihracatında Mayıs ayında en çok ihracat yapılan ülke Almanya olurken, onu İtalya, Romanya, İspanya ve Birleşik Krallık izledi. Özellikle Belçika’ya yüzde 167, İspanya’ya yüzde 64 ve savaş koşullarına rağmen Ukrayna’ya yüzde 49 oranında artış dikkat çekti.
ADMİB özelinde ise mayıs ayında en fazla ihracat Romanya’ya yapılırken, onu İtalya, Irak, Almanya ve Mısır takip etti. ADMİB’in ilk 10 pazarı arasında yer alan Lübnan’a yüzde 203, Ukrayna’ya yüzde 143 ve Fas’a yüzde 106 oranında artış kaydedildi. Bu gelişmeler, sektörün yeni pazar çeşitlendirme stratejisinin karşılık bulduğunu gösterdi.
Fuat Tosyalı: “Sorumluluk Bilinciyle Yarınlara Üretim Yapıyoruz”
Demir çelik sektörünün mayıs ayı ihracat performansını değerlendiren ADMİB Başkanı Fuat Tosyalı, sektörün küresel ölçekte yaşanan tüm zorluklara rağmen üretim kabiliyetini ve rekabet gücünü koruduğunun altını çizdi. Tosyalı, Türkiye’nin sanayi kalkınmasında stratejik rol üstlenen sektörün çevresel sorumluluklarla şekillenen bir dönüşüm içinde olduğunu vurguladı:
“Bu başarı, kararlı, uzun vadeli ve çevresel hassasiyetleri merkeze alan bir anlayışın ürünüdür. Dünyada üretim ve ticaretin geleceğini artık çevresel sorumluluklar belirliyor. Avrupa Yeşil Mutabakatı başta olmak üzere karbon ayak izini azaltmaya yönelik tüm yeni regülasyonlar, bizler için sadece bir uyum süreci değil, aynı zamanda bir dönüşüm ve fırsat alanıdır.”
Tosyalı, ADMİB olarak sektörün bu dönüşümüne rehberlik ettiklerini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Üyelerimizin çevre dostu üretim tekniklerini benimsemesi ve karbon salımını minimize eden yatırımlara yönelmesi için yoğun çalışmalar yürütüyoruz. Üretimden ihracata kadar her aşamada kalite, çevre ve gelecek nesillere karşı sorumluluk bilinciyle hareket ediyoruz. Bu yaklaşım, bizi sadece bugünün değil, geleceğin de güçlü oyuncuları arasına taşıyacak.”
Sürdürülebilirlik, Yeşil Dönüşüm ve Rekabet Gücü
ADMİB Başkanı Tosyalı’nın da vurguladığı gibi, demir çelik sektörünün hem rekabet gücünü artırması hem de uluslararası pazarlarda kalıcı olabilmesi için çevre odaklı dönüşüm kaçınılmaz. Karbon emisyonlarını azaltma ve döngüsel ekonomi ilkeleriyle uyumlu üretim süreçleri, sektörün geleceğini belirleyecek en önemli unsurlar arasında yer alıyor.
Türkiye’nin 2053 Net Sıfır Emisyon hedefi doğrultusunda kritik sektörler arasında konumlanan demir çelik sanayii, bu ivmeyi sürdürmesi halinde sadece ihracatla değil, aynı zamanda yeşil teknoloji yatırımlarıyla da örnek bir model ortaya koyacak gibi görünüyor.